
Osmanlı İmparatorluğu'nda idari bölünme oldukça karmaşık ve düzensizdi. Büyükten küçüğe kabaca; eyalet, sancak ve kazâ olarak bölünen Osmanlı topraklarında kimi önemli şehirler sınırları içinde olduğu eyalete değil, doğrudan başkent İstanbul'a bağlı olurlardı. Osmanlı döneminde İstanbul vilayeti Kandıra, Adapazarı, İznik, Mudanya, Gemlik, Yalova, Orhaneli, Bandırma, Çorlu ve Kıyıköy gibi yerleri de kapsıyordu. Yüzyıllar boyunca bu sistemle yönetilen İstanbul'da merkezî yönetimin bölünmesi için ilk girişim 1839 yılında yayınlanan Gülhane Hatt-ı Hümayunu'ndan sonra oldu. Bu dönemde ilk kez Fransa idari bölünme sistemi örnek alınarak İstanbul'da reformlar yapıldı.
İstanbul ilinin eski ilçe düzeni
Osmanlı dönemi
Belediyecilik hizmetlerinin verilmesi için hiçbir resmî kurumun bulunmadığı İstanbul'da semtlerin ya da mahallelerin hiçbir hukuksal dayanağı yoktu. Çevre düzenlemeleri ve günümüzde belediyeler tarafından yürütülen pek çok iş, o dönemde vakıflarca üstlenilmişti. Günümüz belediye zabıtalarının görevlerini ise kadılar yürütürdü.
Batılılaşma ve yenilik hareketlerinin görülmeye başlanınca, 1826 yılında İhtisap Nezareti adında bir devlet kurumu kuruldu ve belediye hizmetlerinin bir bölümü bu kuruma yüklendi. Bu kurumun başlıca sorumluluk alanı şehrin yönetimi ve güvenliğiydi. Bu iki görev daha sonra kurulan Zaptiye Nezaret'ine aktarılınca, İhtisap Nezareti'nin sorumluluk alanı pazar ve esnaf denetimine indirgenmiş oldu.
Bir süre böyle işleyen düzen, 1874 yılında ilk resmî belediye örgütünün kurulmasıyla sona erdi. Şehremini unvanıyla atanan bir başkanın yönettiği Şehremaneti, günümüz anlamında belediyecilik hizmetleri vermeye başladı. Şehremini'nin iki yardımcısı olur ve şehir esnafının ileri gelenlerinin oluşturduğu bir meclis de yönetime katılırdı.
Meclis kuruluşundan bir yıl sonra şehircilik alanında bilgi sahibi olan uzman bulunamaması nedeniyle dağıldı. Yerine, her biri İstanbul'da yaşayan farklı cemaatlere mensup 7 kişiden oluşan bir komisyon oluşturuldu.Yalnızca bir Türk üyesi bulunan komisyonun resmî dili Fransızcaydı. Belediye kayıtları Fransızca tutulur, harita ve belgeler Fransızca hazırlanırdı. Yabancı uzmanlarla da çalışan bu komisyon İstanbul'u günümüz anlamıyla ilçelere bölmeyi öngören bir tasarı hazırladı. Dersaadet İdare-i Belediye Nizamnamesi adı verilen belediye tüzüğü ile İstanbul her birine daire adı verilen 14 ilçeye ayrıldı. Daha sonra kaynak yetersizliği nedeniyle pek çoğu kapanan 14 daire şunlardı:
Daire | İçerdiği semtler |
---|---|
Birinci Daire | Yenikapı, Unkapanı, Süleymaniye |
İkinci Daire | Fatih |
Üçüncü Daire | Yedikule |
Dördüncü Daire | Eyüp |
Beşinci Daire | Kasımpaşa |
Altıncı Daire | Kurtuluş, Beyoğlu, Maçka |
Yedinci Daire | Beşiktaş, Şişli, Mecidiyeköy |
Sekizinci Daire | Tarabya, İstinye |
Dokuzuncu Daire | Büyükdere, Sarıyer, Rumelifeneri |
Onuncu Daire | Beykoz |
On birinci Daire | Çengelköy, Beylerbeyi |
On ikinci Daire | Üsküdar |
On üçüncü Daire | Kadıköy, Erenköy, Bostancı |
On dördüncü Daire | Adalar |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder