Çanakkale Zaferi(Belirli Gün ve Haftalar)
Çanakkale
Savaşı yalnız bizim tarihimizin değil yakın dünya tarihinin en önemli
savaşlarından biridir. Çanakkale Boğazı’nı savaş gemileriyle zorlayarak
aşma, böylece İstanbul’a kavuşma isteği Avrupa büyük devletlerinin
öteden beri özlemidir.
1914
yılında I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla İtilaf devletleri bu
isteklerini gerçekleştirme fırsatının doğduğuna inandılar. Bu inançla
İngiltere ve Fransa işbirliği yaparak 3 Kasım 1914 günü alacakaranlıkta
Bozcaada’dan Boğaz’ın ağzına doğru yaklaştılar. Buradan istihkamlarımıza
doğru ateş açtılar, İngilizler Seddülbahir ve Ertuğrul tabyalarını,
Fransızlar da Anadolu yakasında Kumkale ve Orhaniye tabyalarını
havantopu ile dövdüler.
Cephaneliğimize
isabet eden top mermisiyle on bir ton barut havaya uçtu, subay ve
erlerimiz şehit düştü, İngiliz Donanma Komutanı Amiral Carden Çanakkale
önlerinde gösteriler yaptı, düşman denizaltıları boğazı geçmeye
kalktılar.
24
Kasım 1914 günü bir Fransız denizaltısı Boğaz sularında görüldü. bu
denizaltıyı gören topçularımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladı. 2
Aralık günü İngiliz denizaltısı da bir deneme yaptı. Derinden engelleri
aşarak Boğaz’a girdi. Yediyüzelli metre ilerde bulunan Mesudiye
zırhlısına torpil atarak bu gemimizi batırdı. Zırhlımızda bulunan
subaylardan on’u ve erlerimizden yirmi dördü şehit düştü.
19
Şubat 1915 günü düşman savaş gemileri öğleye kadar uzun menzilli bir
bombardımana girişti. Boğaz’a iyice sokuldular. Tabyalarımız akşama
doğru düşman savaş gemilerine karşılık verdi. Ertuğrul ve Orhaniye
tabyalarından atılan ateş karşısında düşman oldukça bocaladı.
İtilaf
devletleri gemileri diledikleri gibi ilerleyemiyor, amaçlarına
ulaşamıyordu. Lodos fırtınasını başarısızlıklarının nedeni olarak
görüyorlardı. Havalar düzelince yeni saldırılar düzenlendi. Yine sonuç
alınamayınca düşman gemilerine komuta eden Amiral Carden görevden
alındı. Yerine 17 Mart 1915 günü Robeck atandı. Yeni komutan 18 Mart
1915 günü donanmayla Boğaz’a saldıracağını, yakında İstanbul’da
olacağını Londra’ya bildirdi.
Bu
arada Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Albay Cevat Çobanlı 17/18 Mart
gecesi boğaz’a mayın hattı döşenmesi emrini verdi. Aldığı emir gereği
Binbaşı Nazmi Bey Nusret Mayın gemisi ile o gece yirmi altı mayın,
Boğaz’a on birinci hat olarak döşendi. Boğaz’daki mayın sayısı on bir
hat olarak 400′ü aşmıştı.
18 Mart 1915: İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan, o dönemin en büyük deniz gücü, üç filo olarak sabahleyin Çanakkale
Boğazı’na girdi. Bu donanmanın ilk grubunu oluşturan filoda,
İngilizlerin Queen Elizabeth zırhlısı ile İnflexible, Lord Nelson ve
Agamemnon savaş gemileri bulunuyordu.
İkinci
grupta İngiliz Kalyon Kaptanı komutasında Ocean, İrresistible,
Wengeance Majestic gibi savaş gemileri yer almıştı. Üçüncü filo ise
Prince, Bouvet, Suffren gibi Fransız savaş gemilerinden oluşuyordu.
İngilizler
ve Fransızlar zayıf Türk savunmasını kolayca susturarak Boğaz’ı kolayca
geçebileceklerim umuyorlardı. Bu umut ve güvenle 18 Mart 1915 günü
düşman savaş gemileri şiddetli bir ateşe başladılar. Rumeli
Mecidiyesiyle merkez bataryaları şiddetli bir ateşe tutuldu. Boğazdaki
düşman gemileri Hamidiye istihkamlarına yüklendi. Bunu gören Dardanos
bataryaları ateşi üzerlerine çekmeye çalıştı. Az sonra, tüm gemiler,
Dardanos’a saldırdı. Dardanos tabyamız saldırılara şiddetle karşı koydu.
Bu arada Mesudiye tabyası da ateşe başlamıştı. Mesudiye üzerine ateş
açılınca Hamidiye onun yardımına koştu. Bu arada kıyı bataryalarımız
düşman üstüne ateş yağdırmaya başladılar. Bunalan düşman kaçmak isterken
topçu atışlarıyla karşılaşıyordu. Düşman gemilerine göz açtırılmıyordu.
Karşılıklı bu korkunç bombardıman bir saat kadar sürdü. Bu karşılıklı
bombardımanı bir yabancı yazar şöyle anlatıyor:
«İnsan
manzarayı gözlerinin önünde canlandırabilir. Kaleler, toz duman
bulutları içinde kaybolmuşlarda Yıkıntıların arasından arada bir alevler
yükseliyordu. Gemiler, çevrelerinde fışkıran sayısız su sütunları
arasında yavaş yavaş hareket ediyorlar, bazen duman ve serpintiler
arasında iyice görünmez oluyorlardı. Tepelerden ateş eden havan
toplarının alevleri görülüyor, ağır toplar yer sarsıntıları gibi
gümbürdüyordu.»
Bombardıman
sırasında Türk tabya ve bataryaları büyük zarar görmüştü. Amiral Robeck
Fransız gemilerini geri çekerek İngiliz savaş gemilerini ileri sürdü.
Tam bu sırada müthiş patlamalar oldu. Bouvet ve Suffren savaş gemileri
mayına çarparak sarsıldılar, manevra kabiliyetini kaybettiler. Bir gece
önce Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar görevlerini yapmışlardı.
Boğazın berrak sulan üzerinde bir dev gibi yatan Bouvet ve Suffren’e
tarihi Hamidiye bataryamızın keskin nişancıları ateş açtılar. Çanakkale
Geçilmez kitabının yazarı Alan Moorehead olayı şöyle anlatıyor.
«Saat
13.45′de Suffren’in az gerisindeki Bouvet müthiş bir patlamayla
sarsıldı. Güverteden göğe kesif bir duman yükseldi. Gittikçe hızlanarak
yana yattı, devrilip gözden kayboldu. Olayı görenlerden birinin
ifadesine göre «Bir tabak, suda nasıl kayıp giderse o da öylece kayıp
gitti.»
Türk
tabyaları, Boğaz’ı geçmeye çalışan düşman gemilerine durmadan ateş
ettiler. Bu arada düşman Boğazdaki mayınları temizlemek için mayın
tarayıcılarını boğaza soktu. Tabyalarımız mayın tarayıcılarına ateş
açtılar. Açılan ateş yağmur gibi yağmaya başlayınca düşmanlar panik
içinde kaçtılar. Bu arada düşman savaş gemilerinden İnflexible,
İrressitible büyük hasar gördü. Batanlar oldu. Daha sonra Queen
Elisabeth ve Agamemnon yaralandı. İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı’nı
denizden aşamadılar. Büyük kayıplar vererek: Çanakkale Boğazı’nın
geçilemeyeceğini öğrendiler.
İtilaf
devletleri Çanakkale Boğazı’nın savaş gemileri ile aşamayınca bu kez
çıkarma yapmayı planladılar. Artık Çanakkale kara savaşları başlıyordu.
Kara savaşında düşmanın nereden çıkarma yapabileceği tartışıldı.
Mustafa Kemal Kabatepe ve Seddülbahir’den, Alman komutan Von Sanders ise
Bolayır ve Anadolu yakasından çıkarma yapılabileceği görüşündeydi.
Alman komutanı Von Sanders’in görüşü ağır bastı, ve askerler o yöreye
yerleştirildi.
Düşman
güçleri 25 Nisan 1918 sabahı Mustafa Kemal’in düşündüğü noktadan
saldırdı. 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Kocaçimen’de Conkbayır’da,
savaştı. Cephanesi biten askerlere:
— Süngü tak emrini verdi. Daha sonra ;
— «Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir» dedi. Tarihin bu en büyük siper savaşı başlamıştı. Siperler arası uzaklık sekiz on metre kadardı. Türk siperlerinden hiçbir asker ayrılmıyordu. Şehit düşenlerin yeri hemen dolduruluyordu. Her adım başına bir mermi düşüyor; toprak adeta tüterek kaynıyordu. Düşman dalgalar halinde Conkbayır’a doğru ilerliyordu. Bu arada Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığına atandı. Anafartalar Savaşı’nda düşmanın attığı şarapnel misketi Mustafa Kemal’in göğsüne isabet etti. Ancak cebindeki saate çarptığından bir şey olmadı.
— «Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir» dedi. Tarihin bu en büyük siper savaşı başlamıştı. Siperler arası uzaklık sekiz on metre kadardı. Türk siperlerinden hiçbir asker ayrılmıyordu. Şehit düşenlerin yeri hemen dolduruluyordu. Her adım başına bir mermi düşüyor; toprak adeta tüterek kaynıyordu. Düşman dalgalar halinde Conkbayır’a doğru ilerliyordu. Bu arada Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığına atandı. Anafartalar Savaşı’nda düşmanın attığı şarapnel misketi Mustafa Kemal’in göğsüne isabet etti. Ancak cebindeki saate çarptığından bir şey olmadı.
Kısa
sürede Türk ordusu her yerde büyük başarılar kazandı. Düşman şaşkına
döndü, bozguna uğradı. Çanakkale kara savaşlarının en önemli cepheleri;
Kumkale, Beşike, Bolayır, Seddülbahir, Anbumu, Kabatepe, Conkbayırı ve
Anafartalar’dır. 19 - 20 Aralıkta Anafartalar ve Arıburnu cephesi, 8 - 9
Ocak’ta Seddülbahir düşmanlar tarafından boşaltıldı. Böylece 1915
baharında parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916
kışında bozguna uğrayarak çekip gitti.
Çanakkale savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Düşman kayıpları ise bu rakamın üstündedir.
Çanakkale
savaşlarının unutulmaz kahramanı, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa
Kemal’in başarısı ilerde başlayacak Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın kaynağı
oldu.
Bağımsızlığımızı
savunmak, yurt topraklarımızı korumak için yapılan savaşlar kutsaldır.
Çanakkale, Ulusal Kurtuluş Savaşımız kutsal destan savaşlara birer
örnektir.
Etiket : belirli günler ve haftalar çizelgesi,belirli günler ve haftalar 2010,belirli günler ve haftalar kitabı
belirli günler ve haftalar şiirleri,belirli günler ve haftalar 2011,belirli günler ve haftalar 2012
belirli günler ve haftalar şiirleri,belirli günler ve haftalar 2011,belirli günler ve haftalar 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder