Dünya Madenciler Günü(Belirli Gün ve Haftalar)
Bilindiği
üzere 4 Aralık tarihi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de “Dünya
Madenciler Günü” olarak kullanılmaktadır. Uzun bir süreden beri
ülkemizin belli başlı metropollerinde ve çeşitli maden işletmelerinde,
kutlanmaktadır. 4 Aralık tarihi, madenciliğin piri olarak kabul edilen
Santa Barbara’ya adanmış olup, Roma İmparatorluğu zamanında babasının
gazabından kaçarak, madencilerin çalışmakta olduğu bir mağaraya sığınan
ve bu madenciler tarafından azize kabul edilen Santa Barbara’nın aynı
zamanda İzmit’te yaşamış olması ve efsanenin geçtiği mekânların Anadolu
olmasının da ayrı bir önemi vardır.
Yeşil gözlü genç kadın evinin mutfağıyla salondaki masamsı büyük sehpa arasında mekik dokuyor. Her seferinde elinde iki tabakla mutfaktan dönüyor. Siyah ve yeşil zeytin, beyazpeynir, kaşar peyniri, tereyağı, kendi yaptığı ev reçelleri, dilimlenmiş domates, salatalık, biber, haşlanmış yumurta ve taze ekmekle masayı donatıyor. Dokuz yaşındaki Melike Nur küçük adımlarıyla annesine yardım ediyor. Becerikli karısının hamaratlığını gururla izleyen Musa Aydın, çaydanlığın demliğini eline alıyor, ince belli bardakları yarısına kadar dolduruyor. Diğer yarısını da sıcak su ile takviye ederken “Hadi Meryem, sen de gel otur artık” diyerek kahvaltıya başlama vaktinin geldiğini bildiriyor.
Meryem,
kendi yarattığı görkemli sofraya otururken kocasına sevgiyle
gülümsüyor. Sonra domates tabağının üzerinde gezdirdiği tuzlukla
birlikte Zonguldaklı kadınların ortak kadersizliğini masaya serpiyor:
“Madenci kızı oldum ama asla madenci karısı olmayacağım diyordum.”
Meryem,
belki de büyük konuştuğu için bir madenciyi sevip, evlendiğini
düşünüyor. Annesi ve ablalarıyla birlikte yaşadıklarını özetlerken,
madenci elbisesi yıkamamaya ahdettiğini söylüyor. Madenci
karısı kızı olmanın çilesiniyse sona saklıyor: “Bir de ‘ocaktan bugün
sağ çıkacak mı’ korkusu… Babamda bunu yaşadım, kocamda yaşamak
istemiyordum. Ama kader işte bir madenciyle evliyim, o korkuyu yine
yaşıyorum!” Meryem’in korkusu, kocası Musa’yı on üç yıl önce lise
öğrencisi olduğu sırada yakalıyor. 3 Mart 1992 günü, Zonguldak kömür
havzasının iki yüz yıllık tarihindeki en büyük grizu patlaması
Kozlu’daki Uzun Mehmet kuyusunda meydana geliyor. O sırada sokakta
arkadaşlarıyla top oynayan Musa, koşarak ocağı tepeden gören arsaya
geldiğinde babası Mehmet Aydın’ın çalıştığı kuyudan alevler çıkmakta
olduğunu görüyor: “İnsan o ocaktan kimsenin sağ çıkamayacağını
düşünüyor. Ama yine de bir umutla işletmenin kapısına yığılıyorsunuz.”
Tıpkı
Gülsün Kaplangil gibi… Patlama sesiyle birlikte Türkiye Taşkömürü
Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü’nün kapısına yığılan kadınların en
önünde o yer alıyor. Sonra farklı bir nedenle önlerinde olacağı
kadınların arasında, “ölüm ocağı” kapısında umutla, “yaşıyor” haberi
almak için bekliyor.
Grizu
patlamalarında ölen maden işçilerinin aileleriyle görüşüyoruz. Sabah
kahvaltısını şehit madenci oğlu Musa Aydın’ın evinde yaptıktan sonra
Gülsün Kaplangil’e gidiyoruz. Ortanca kızı Ceyhan’la birlikte yaşayan
Gülsün, eşi Celal Kaplangil’in bakım atölyesinde çalıştığı için
olağanüstü bir şey olmadan “aşağı” inmediğini söylüyor: “Kazanın olduğu
gün ocağa inmesi gerekiyormuş. Birlikte kahvaltı ettik. Karşılıklı
oturup birer sigara içtik. Akşam yedi buçuk, sekizde çıkacağını söyledi.
Çıkarım dediği saatte grizu patladı!”
Gülsün
eşinin ölümünü ancak iki ay sonra kabul edebiliyor. O hale geliyor ki,
psikiyatrına “Beni uyutun, uyandığımda her şey yeniden başlasın” diye
yalvarıyor. Doktor ise “bunu ancak sen yapabilirsin” diyor. O da
kendisine bir uğraş buluyor: Şehit Madenci Aileleri inisiyatifini
kuruyor.
Kendi
kocasıyla birlikte ocakta yanarak kömür haline gelmiş kömürcü eşlerinin
vicdanı oluyor. Bu türden facialarda acılar, olay anıyla sınırlı
kalmıyor. Tersine artçı acılar yola çıkıyor.
Etiket : belirli günler ve haftalar çizelgesi,belirli günler ve haftalar 2010,belirli günler ve haftalar kitabı
belirli günler ve haftalar şiirleri,belirli günler ve haftalar 2011,belirli günler ve haftalar 2012
belirli günler ve haftalar şiirleri,belirli günler ve haftalar 2011,belirli günler ve haftalar 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder