Emekli bankacı Ayşe Lale Kayıhan'ın "Yapalak Ayşe" markasıyla ürettiği el yapımı bez bebekler adeta "yok" satıyor.
Yüzyıllardır Ankara'ya sırt veren, yorgun ama mağrur Ankara Kalesinin dar sokaklarındaki kumaşçılardan, halıcılardan, antikacılardan, nalburlardan ve diğer ticarethanelerden aslında çok ünlü işadamları, girişimciler çıkmıştır. Büyük alışveriş merkezlerinin aksine semt hayatının sıcaklığı ve Ahi geleneğinin yayıldığı bu bölgede zincir mağazaların şubelerinin dışınca, oldukça özgün, otantik şeyler bulunabiliyor.
Kalenin en bilindik mekanların birinde Pirinç Han'da yeni olduğu kadar büyük ve küçükler için eğlenceli bir dükkan olan "Yapalak Ayşe" emekli bir bankacı olan Lale Ayşe Kayıhan'ın, ikinci hayatı oldu. Kayıhan'ın el emeği, göz nuruyla ürettiği, tamamen orijinal bez bebekler kulaktan kulağa önce Ankara'da, İstanbul'da ve diğer başka şehirlerde, ardından da yurt dışında bile duyulmaya başladı.
KEŞKE HİÇ BANKADA FALAN ÇALIŞMASAYDIM
Kayıhan, yaklaşık 24 yıl yaptığı bankacılık mesleğinin ardından, vaktini doldurmak amacıyla hobi olarak başladığı kırkyama (Patchwork) kursunun ardından bez bebek yapımını keşfettiğini söyledi. Bez bebek işinden büyük bir haz duyduğunu anlatan Kayıhan, "Keşke hiç bankada falan çalışmasaydım, daha önceden keşfetseydim" dedi.
YAPALAK AYŞE BÖYLE DOĞDU
Bundan 5 yıl önce ilk olarak eşe, dosta hediye olarak yapmaya başladığı bez bebek yapımından çok keyif almaya başladığını, ardından gelen talepler üzerine ticaretine başladığını kaydeden Kayıhan, kulaktan kulağa isminin başka şehirlerde ve ülkelerde duyulmaya başlamasıyla büyük bir şaşkınlık ve mutluluk duyduğunu ifade etti. Kayıhan, "Yapalak Ayşe" olarak aldığı markanın isim hikayesini şöyle anlattı:
"Ben aslen Tekirdağ Şarköy'lüyüm. Bizim oralarda saçını taramayan kız çocuklarına yapalak derler. Benim saçlarımda kıvırcık. Babaannem beni yapalak kızım diye severdi. Oradan esinlenerek Yapalak Ayşe aldım bebeklerimin isim patenti olarak. Yaptığım tüm bebeklerimin tek tek patentini alamadım, çünkü her bebek için ayrı ayrı para ödemek gerekiyormuş. Mağazayı ilk açtığım gün bebeklerin yarısı satıldı, herkes dükkana hücum etti. İnanılmazdı, şaşırdım. Şimdi yurt dışından, alışveriş merkezlerinden siparişler alıyorum. Ancak yetişemediğim için toptan satış yapamıyorum."
Bir bebeği yaklaşık 2 günde bitirdiğini ve bebekleri 40-75 lira arasında değişen fiyatlardan satışa sunduğunu belirten Kayıhan, "Emeğimin hakkı değil, ama bebeklerin fiyatını uygun tutuyorum, herkes alabilsin diye. Sevdiğim işi yapıyorum, ticari bir kaygım yok, fakat emeğimin karşılığını da alıyorum" diye konuştu. İnternet satışı veya toptan satış yapamadığını belirten Kayıhan, dünyanın birçok ülkesinden veya birçok şehirden talep geldiğini fakat, bebek stoklayamadığını, çok hızlı şekilde tükendiğini kaydetti.
Kayıhan, bebeklerini sadece kendisi yaptığını ve bir yardımcısının bulunmadığını da belirtirken, "Sadece eşim veya arkadaşlarım zaman zaman doldurma işlemine yardım ediyorlar" dedi.
KURS YÖNÜNDE YOĞUN TALEPLER GELİYOR
Kayıhan'ın, sadece kendine özgü üretimleri bulunmuyor. Çocukların bebeklik fotoğrafı ve kıyafetleriyle veya bir masal kahramanını anımsatan bebekler de yapabilen Kayıhan, müşterilerden kurs yönünde yoğun talepler geldiğini de anlatıyor. Kayıhan, bir kadın olarak en büyük dileğinin bütün kadınların üretmesi olduğunu, birkaç yıl sonra bu konuda eğitim vermeye başlayabileceğini bildirdi. Fabrika üretimi bebeklere göre, çocukların bez bebeklere daha büyük ilgi gösterdiğini vurgulayan Kayıhan, bunu da onlara verdiği "ruha" bağlı olduğunu dile getidi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder