24 Ocak 2012 Salı

Müzik'te hece bağı nedir Müzik teorisi





Müzik eğitimi; bilimin, tekniğin, felsefenin ve müzik sanatının en son verileriyle yapılanır ve uygulanır.

Müzik tarihi uygarlık tarihi ile başlar ve günümüze kadar gelir. Uygarlık tarihi de, insanlığın gelişmesi sürecinde, bilim ve tekniğin karşısında insanlığın aldığı tavrın tarihidir.
Birey olarak insan, biyopisişik, toplumsal ve kültürel bir varlık olup, bedensel, duyuşsal ve devinişsel yapılarıyla bir bütündür.
Müzik sanatıyla anlatılan insan ve toplumdur. İnsan toplum içinde doğar, toplumun kültürü ile biçimlenir, sanatından etkilenir, müziğini duyarak / işiterek/  çalarak / yaşayarak, çevresiyle iletişim – etkileşim kurarak kendi durumunu belirler, yeni davranışlar geliştirir.
İnsan bu ihtiyaçlarını en iyi biçimde karşılayabilmek için, günlük ‘yaş** bilgisinin’ ötesinde, hem ‘gerçeği ve doğruyu’, hem ‘yararlı ve kullanılışlıyı’, hem de ‘özgünü ve güzeli’ arar. ‘Bilim’, ‘teknik’ ve ‘sanat’ işte insanın durmak- bitmek bilmeyen bu arayışlarının bir ürünü ve sürecidir.
Müzik eğitiminin işlevlerinin insan yaş**ındaki vazgeçilmez yeri ve önemi nedeniyledir ki müzik, insanlık tarihinin en eski çağlardan beri hem çok etkili bir ‘eğitim aracı’, hem de çok önemli bir ‘eğitim alanıdır.
Müzik eğitimi, temelde, bir ‘müziksel davranış’ kazandırma ve ya bir ‘müziksel davranış değişikliği’ oluşturma sürecidir.

Müzik eğitiminin genel kapsamına ‘davranış’ ve ‘içeriği’ açısından bakıldığında:
Davranışsal açıdan: Müziksel işitme okuma yazma, şarkı söyleme, çalgı çalma, müzik dinleme, müziksel yaratma, müziksel bilgilenme, müziksel beğeni geliştirme, müziksel kişilik kazandırma, müziksel duyarlılığı artırma, müziksel iletişim ve etkileşimde bulunma, müzikten yararlanma eğitimidir.
İçerik açısından: Müziksel işitme (kulak), ses, çalgı, müziksel devinim ve tartım (ritim), müzik bilgisi, yaratıcılık, beğeni, müziksel kişilik, müziksel etkinlik, müziksel kullanım ve yararlanma eğitimidir.

Tüm bunlar ise müziğin en birincil  malzemesi olan müzikal seslerin doğru dinlenilmesi, duyulması ve algılanmasıyla, dolayısıyla da müziksel işitme okuma yazmanın geliştirilmesiyle olacaktır.
 Müziksel işitme okuma yazmanın ön bilgilerini müzik teorisi verir. Teori (kuram), ‘uygulamalardan bağımsız olarak ele alınan ve onun yollarını belirleyen ilkeler, kavramlar bütünü’dür. 
Müzik teorisi de, müziğin temel ilke ve kavramları olan, ‘müzik yazmak için kullanılan işaretleri’, ‘dizi ve aralıkları’, ‘tonaliteyi’, ‘ölçüleri’, ‘nüans ve anlatımı’ kapsar.
   
 BİRİNCİ BÖLÜM

MÜZİK YAZMAK İÇİN KULLANILAN İŞARETLER


Nota: Notalar, sesleri ve bu seslerin süre uzunluklarını belirtirler. Notaların aralarındaki biçim ayrımları, onların aralarındaki süre uzunluğu ayrımlarını gösterir. Yine notaların, dizek üzerinde çeşitli yerlere yerleştirilmeleri, onların çeşitli sesleri tanımladıklarını gösterir. Dizek üzerindeki yerleri ve sesleri açısından adları: do- re- mi- fa- sol- la- si- (do)... Farklı birim süreleri (4, 2, ½.... vb.), farklı biçimlerle gösteren adları: birlik, ikilik, dörtlük, sekizlik nota vb...
Nota yuvarlakları dizek çizgilerinin, altında, üstünde, arasında, üzerinde ve dizek çizgilerinin daha altında ve ya üzerindeyse, ek çizgiler kullanılarak gösterilir.

Dizek (porte): Beş paralel düz çizgi ve dört eşit aralıktan oluşan şekle dizek denir. Dizekteki çizgi ve aralıklar aşağıdan yukarıya doğru sayılır. Dizek çizgileri arasında kalan boşluğa aralık denir.

Anahtar: Dizeğin sol baş tarafına konulan ve konulduğu çizgiye kendi adını veren işarete anahtar denir. Anahtarlar yalnız çizgilere konur, aralıklara konulmaz. Anahtarlar konuldukları çizgiye adını verir.
Müzikte üç tür anahtar şekli kullanılır:
1-      Sol Anahtarı: Dizeğin alttan ikinci çizgisine konur.
2-      Fa  Anahtarı: Dizeğin alttan üçüncü ya da dördüncü çizgisine konur.
3-      Do Anahtarı: Dizeğin alttan birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü çizgilerine konur.

Ses: Cisimlerin titreşiminden meydana gelen ses dalgalarının hava aracılığı ile kulakta oluşmasına ses denir. Müziğin temeli sestir.
Sesin Tınısı (ses rengi): Her sesin/seslerin  kendine göre özelliği vardır. Duyulan sesleri bu özellikleri ile ayırabiliriz. Klarnet ile flüt, kornet ile basson veya kadın ve erkeğin ses özelliği gibi.
Sesin Yüksekliği: Sesin kalın veya ince olması.
Sesin Gürlüğü: Sesin kuvvetli veya kısık olması.

Ölçü (mezür): Bir müzik parçasının nota veya sus değerleri açısından birbirine eşit küçük bölümlerinden her biri.   
Ölçü Çizgisi: Ölçüleri ayıran ve dizeği yukarıdan aşağıya dikey olarak kesen çizgi.
Ölçü Sayısı: Dizeğin başında anahtardan ve varsa değiştirme işaretlerinden sonra konan üst üste iki rakamdır, ölçü değerini gösterir. Alttaki rakam değer süresini, üsteki rakam ise her ölçüde o değer süresinden kaç tane bulunacağını gösterir.
Ölçü sayısı, dizeğin baş tarafına anahtar ve varsa değiştirici işaret/işaretlerden sonra, parçanın süresi boyunca bir ölçü değişikliği olmuşsa çift ölçü çizgisinden sonra konur. 
Çift Ölçü Çizgisi: *Bir müzik parçasının bitiş yerini,
                               *Bir müzik parçasının bölümlerini,  
                               *Bir müzik parçasının herhangi bir yerinde, tonalite değişikliği
                                başlangıcını,
                               *Bir müzik parçası içinde, ölçü değişik başlangıcını gösterir.                        
Vuruş: Bir ölçünün eşit süreli değerlere bölünmesine vuruş denir.
Basit Vuruş: İkiye bölünen süre değerlerinden oluşan vuruşlara basit vuruş denir.
Bileşik Vuruş: Üçe bölünen süre değerlerinden oluşan vuruşlara bileşik vuruş denir.
Vuruş (zaman): Bir ölçü kendi içinde bazı bölümlere , örneğin iki, üç yada dört bölüme ayrılır. Bu bölümlere vuruş (zaman) adı verilir: İki zamanlı ölçü, üç zamanlı ölçü, dört zamanlı ölçü.
Vurgulama yönünden, bir ölçünün bütün vuruşları (zamanları) eşit önemde değildir.
Örneğin:
İki vuruşlu ölçülerde: Birinci vuruş kuvvetli, ikinci vuruş hafif
Üç vuruşlu ölçülerde: Birinci vuruş kuvvetli, ikinci vuruş hafif, üçüncü vuruş daha hafif
Dört vuruşlu ölçülerde: Birinci vuruş kuvvetli, ikinci vuruş hafif, üçüncü vuruş yarı kuvvetli, dördüncü vuruş daha hafiftir.
Ancak bir ölçü her zaman kuvvetli vuruşla başlamayabilir.

Zaman: Bir ölçü kendi içinde bazı bölümlere, örneğin iki, üç yada dört bölüme ayrılır. Bu bölümlere zaman adı verilir. İki zamanlı, üç zamanlı, dört zamanlı gibi.
Vurgulama yönünden bir ölçünün bütün zamanları eşit önemde değildirler. Zamanlar, kuvvetli- hafif, kuvvetli- hafif- daha hafif, kuvvetli- hafif- yarı kuvvetli- daha hafif gibi düşünülebilir.
Basit Ölçü: Bir birim zamanı meydana getiren değerlerin tümü, birlik, ikilik, dörtlük yada sekizlik gibi basit değer işaretine denk ise, bu çeşit zamanlardan kurulu bir ölçüye basit ölçü denir.
Basit ölçülerde alttaki rakam, bir zamanı dolduran süre değerini belirtir. Bu rakam birlik nota için 1, ikilik nota için 2, dörtlük nota için 4 ve sekizlik nota için 8 dir.
Yine basit ölçülerde alttaki rakam, ölçünün içindeki zamanların sayısını gösterir. Bu rakam, iki zamanlı bir ölçü için 2, üç zamanlı bir ölçü için 3, dört zamanlı bir ölçü için de 4 olacaktır.
Bileşik Ölçü: Bir zamanı meydana getiren değerlerin tümü, noktalı birlik, noktalı ikilik, noktalı dörtlük ya da noktalı sekizlik gibi bir noktalı değer işaretine denk ise, bu çeşit zamanlardan kurulan ölçüye bileşik ölçü denir.
Aksak Ölçüler: Bir ölçü hem ikili zamanı, hem  de üçlü zamanı kapsıyorsa, bu çeşit ölçüye aksak ölçü denir. (Aksak ölçülere, çağdaş sanat müziği ile çeşitli yerel müziklerimizde rastlıyoruz.)
Not. Nota yazmada ölçüyle ilgili bazı özellikler de vardır: Kaç kaçlık olursa olsun, bir ölçünün tümü sus yapıyorsa, bu ölçüye birlik sus konur. Daha çok ölçü sus yapıyorsa, sus işaretinin üzerine yazılarak belirtilir.
Bir parçanın ilk ölçüsü, sus ile başlıyorsa, genellikle bu ‘sus’ lar yazılmazlar.  

Değiştirici İşaret: İlgili notanın sesini ‘yarım ses’ değiştiren işarettir. Değiştirici işaret anahtardan sonra, değiştireceği sesin/seslerin bulunduğu çizgiye ya da aralığa konur ve ezginin (geçki yoksa) sonuna kadar ilgili sesi etkiler. Değiştirici işaret ezgi içinde/ölçüde geçiyorsa, notanın sol tarafına konur ve yalnızca ölçü sonuna kadar o sesi etkiler. Değiştirici işaretli ses/sesler, ezgi içinde/ölçü içinde daha sonra doğal haline getirilecekse, bir başka işaret kullanılır. Her üç durum notaların bir yada daha fazla oktavlarını da etkiler.


Değiştirici İşaretler:
1-      Diyez: Notayı yarım ses inceltir.
2-      Bemol: Notayı yarım ses kalınlaştırır.
3-  Çift Diyez: Notanın sesini diyezin iki katı inceltir.
4-  Çift Bemol: Notanın sesini bemolün iki katı kalınlaştırır.
5-  Natürel: Değişime uğramış notayı doğal hale getirir.
 Dizek üzerinde, diyezler çıkıcı beşliler halinde, bemoller ise inici beşliler halinde sıralanır.
Önüne diyez veya bemol konmuş notanın ismi değişmez; yalnız değiştirici işaret notanın isminden sonra söylenir.

Uzatma Noktası: Önünde bulunduğu nota veya susun süresini, değerinin yarısı kadar artıran noktaya denir.

Çift Uzatma Noktası: Çift nokta, nota veya susun değerinin yarısı olan bir noktanın da yarısıdır.

Üçleme (triyole): Bir birim notanın üç eşit süreye bölümüne denir. Üçleme altına veya üstüne 3 rakamı konularak gösterilir.

Çift Üçleme ya da Altılama: İki üçlemenin yan yana gelmesiyle oluşur, üzerine veya altına 6 rakamı konularak gösterilir.

Çoğaltma Bağı: İki veya daha fazla aynı notayı birbirine ekleyen eğri çizgi.

Hece Bağı: Sözlü müzikte, bir hecenin söyleneceği sesleri belirten eğri çizgi.

Bağlı Çalış (legato): Notaların birbirine bağlanarak çalınması.


Tekrar İşareti: Bir müzik parçasının bir bölümü veya bütünü tekrar edilecekse o kısımları tekrar yazmayıp, bir işaret ile tekrar edilecek bölüm belirtilir. Bu işaret, ölçü çizgisinin yanına kalın bir çizgi çekilerek ve dizeğin ikinci ve üçüncü aralıklarına birer nokta konularak yapılır. Parça içinde bir bölüm tekrar edilecekse, tekrar işareti bölümün başına ve sonuna, üst üste iki nokta birbirine bakacak şekilde konur.

Bitirme Çizgisi: Bir müzik parçasının bittiğini belirtmek için, son ölçü çizgisinden sonra kalın bir çizgi çekilir. Bu çizgiye bitirme/bitiş çizgisi denir.
Ölçü Tekrar İşareti: Bir ölçü, olduğu gibi iki veya daha fazla tekrar edilecekse, ikinci kez veya daha fazla aynen yazılmaz tekrarlar ölçü tekrar işareti ile belirtilir.
.Dolap: Bir müzik parçasında, bir bölümün tekrar edilmesi istenir, fakat tekrar edilecek bölümün sonunda veya sonuna doğru bir değişiklik de yapılmış olabilir. Değişiklik yapılan bölüm yazılır ve önce çalınacak bölümün üstüne (1), ikinci defa çalınacak bölümün üstüne de (2) yazılır.
Normal çalışta önce (1) yazılı bölüm çalınır, tekrarında ise (1) yazılı bölüm atlanır ve (2) yazılı bölüm çalınır. Dizek üzerinde 1. ve 2. defa çalınacak bölümler çizilerek gösterilir. Bu bölümler ‘birinci dolap’ ve ‘ikinci dolap’ adını alır.
Da Capo: İtalyanca ‘baştan’ anlamına gelen bu sözcük, ‘D.C.’ şeklinde de gösterilir. Bir müzik parçasının genellikle sonuna konulup, eserin tekrar baştan çalınıp ‘Fine’ yazılan yerde bitirileceğini gösterir.
Senyö: Bir müzik eserinde ikinci defa konulduğu yerden, birinci defa konulduğu yere dönüleceğini ve ‘Fine’ yazılan yerde bitiriş yapılacağını belirten işarettir.
Coda: Bir müzik eseri belirli bir yere kadar tekrar edildikten sonra, bir bölüm atlanarak başka bir yerde bitirilmek istendiğinde, bitirilecek bölümün baş tarafı ile, bitirilecek bölüme geçilecek olan bölümün sonuna ‘coda’ denilen bu işaret konulur. Eser tekrar edilirken ‘coda’ işareti geldiğinde aradaki bölüm atlanır ve ikinci ‘coda’ işaretinden sonrası çalınarak ‘Fine’ yazılan yerde bitirilir.
Durak İşareti (Puan Dorg): Bir müzik eseri çalınırken veya söylenirken istenilen bir etkiyi elde etmek için bazen ölçünün muntazam olan hareketi durdurulur. Bu durdurma özel bir işaretle gösterilir ki buna durak işareti denir. Bu işaret notaların üzerine gelmişse, notaların süre değerlerinin eşit zamanda kesilmeyip daha çok uzatılacağını gösterir.
Aynı şekilde durak işareti ‘sus’ların üzerine de konulur ve notaları nasıl etkilemişse susları da aynı şekilde etkiler. (puan dare)
 Üçleme (triole): İki notayı eşit süre değeri içinde, üç nota yapmaya üçleme denir. Üçleme her türlü süre değerleri ile yapılır ve üçlü notanın üstüne bir bağ konur ve bağın altına da 3 rakamı yazılır.
Basit Üçleme: Üçleme eşit değerde üç süreden meydana gelmişse, buna basit üçleme denir.
Bileşik Üçleme: Üçlme eşit değerde olmayan üç süreden meydana gelmişse, buna bileşik üçleme denir.
Sus işaretleri de üçlemede yer alabilir ve yerine geçtiği notanın süre değerine eşit olur.
Senkop (syncope): Hafif bir vuruş veya zaman üzerinde başlayan sesli sürenin kuvvetli bir vuruş veya zaman üzerinde devam etmesine ‘senkop’ denir. Hafif ve kuvvetli süre birbirine bağ işareti ile bağlanır. Bu bağın kullanılması zorunludur. Bu bağlı notalara senkoplu notalar denir. Bu bağ işareti bitişik iki ölçü arasındaki senkoplu notalar için gereklidir. Bir ölçü içindeki iki notayı ayrı ayrı yazıp bağlamak gereksizdir.
Eşit Senkop: Senkopun iki değeri, eşit değerli ve eşit süreli olursa buna eşit senkop denir.
Eşit Olmayan Senkop: Senkopun iki değeri eşit süreli değil ve ikinci değer birinci değerden sürece küçük ise, buna eşit olmayan senkop denir.
Aksak Senkop: Senkopun iki değeri eşit süreli değil ve ikinci değer birnci değerden sürece büyükse buna aksak senkop denir.
Kontrtan (contretemps: karşı zaman): Kuvvetli vuruş veya zamanların ‘sus’ larla, hafif vuruş veya zamanların ‘nota’ larla oluşmasına kontrtan denir.
Vurgu (accent): Bir müzik cümlesinde bulunan sürelerin okunurken veya çalınırken kuvvetli, hafif, bağlı, bağsız, uzun, kısa olarak belirtilmesine vurgu denir. Vurgu özel işaretlerle gösterilir.
Bağlı Çalış (legato): Notaların birbirine bağlanarak çalınmasıdır.
Noktalı Çalış (staccato): Notaların baş kısmına konulan noktalar, o notaların yarı değerine yakın kesik kesik çalınacağını gösterir.
Yatık Çizgili Noktalar: Üzerine yatık çizgi konmuş notalar, süre değerleri kadar gür ve belirtilerek çalınır.
Bağlı Kesik Çalış: Notaların baş kısımlarına hem nokta , hem de bağ konulabilir. Böyle notalar belirsiz dil vuruşlarıyla, hafif dokunuşlarla çalınır.
Kopuk Çalış (spiccato): Kesik ve kopuk çalınacak notalar için, notaların üzerine üst kısmı geniş, alt kısmı sivri uzunca bir nokta konulur.
Aksanlı Notalar: Bir notanın diğerlerinden daha kuvvetli çalınacağını gösterir.

Nüans: Bir müzik parçasında seslerin kuvvetli, hafif, çabuk, ağır, canlı vb. gibi çeşitli gürlük derecelerine nüans denir. Bir müzik eserinde, yaratıcının tarz ve düşüncelerine çalıcı tarafından canlılık, renk verilmezse eser sönük kalacaktır. Ses ayırtıları, his, karakter gibi müzik terimleri esere canlılık ve ruh kazandıracaktır. Resimde ışık ve gölge ne ise, müzikte de en önemli unsur nüanstır.
Ayırtı (nüans): Bir müzik parçasını çalarken, seslere uygulanan ‘hafiflik’ ya da ‘kuvvet’ derecelerine, ‘ayırtı’ denir. Müzik yazısında ayırtılar, birtakım harfler, kısaltmalar ve işaretler yoluyla belirtilir.
Genellikle İtalyanca olan bu terimler:
Pianissimo (pp)                   : Çok hafif
Piano (p)                              : Hafif
Mezzo Piano (mp)               : Orta hafiflikte
Mezzo Forte (mf)                : Orta kuvvette
Forte (f)                                : Kuvvetli
Fortissimo (ff)                      : Çok kuvvetli
Forzando, Con Forza (fz)    : Çok kuvvetli, vurgulu
Forte Possibile                      : Son derece kuvvetli
Forte Piano (fp)                    : Kuvvetli bir vuruşu izleyen hafiflik
Crescendo (Cresc.)               : Gittikçe kuvvetlenerek 
Decrescendo (Decresc)         : Gittikçe hafiflenerek            

Anlatım: Bir müzik tümcesinin, bizde, çeşitli tinsel ve duygusal tepkiler uyandıran yönüne, o müzik tümcesinin ‘anlatımı’ adını veriyoruz.

Çok sesli sanat müziğinde, pek çok anlatım olanakları vardır. Yapıtlarda bunlar birtakım İtalyanca terimlerle belirtilir:

Affettuoso, Con Affetto         : Sevecen, sevecenlikle

Agitato, Con Agitazione        : Acele telaşlı

Amabile, Con Amabillita      : Sevimli, sevimlilikle

Animato, Con Anima             : Canlı, canlılıkla

Appassionata                          : Coşkulu

Barbaro                                   : Sertlikle

Calmato, Con Calma             : Hafif hafiflikle

Cantabile                                 : Şarkı söyler gibi

Comodo                                   : Rahatlıkla

Deciso, Con Decisioni             : Kararlı

Delicato, Con Delicatezza      : Nazlı, incelikle
Dolce, Con Dolcezza               : Tatlı Tatlılıkla
Doloroso, Con Dolore             : Üzünçlü, üzünçle
Elegiaco                                    : Acılı, ağıtsal
Energico, Con Energia            : Güç dolu, güçlü
Espressivo, Con Espressione  : Anlamlı, ifadeli
Feroce, Con Ferocita               : Yırtıcı, vahşi
Fuocoso, Con Fuoco                : Tutkulu, ateşli
Furioso, Con Furia                  : Hırslı, şiddetli
Gaiamente, Gaio                      : Neşeli, sevinçli
Giocoso, Con Gioco                 : Neşeli, güldürücü
Gioviale, Con Giovialita          : Neşeli, sevinçli
Giusto, Con Giustezza             : Açık kesinlikle
Grandioso; Con Grandezza    : Soylu, görkemli
Grazioso, Con Grazia              : Zarif, zerafetle
Lamentando, Lamantoso         : Üzünçlü
Leggiero, Con Leggierez          : Nazlı, incelikle
Lontano                                     : Uzak, uzaktan
Maestoso, Con Maesta             : Büyük, görkemli
Mesto, Mestoso                         : Üzünçlü
Misterioso                                  : Esrarlı
Mormorando, Mormoroso       : Mırıldanır gibi
Nobile, Con Nobilita                 : Soylu, incelikle
Parlando, Parlante                    : Konuşur gibi
Patetica                                       : Dokunaklı
Pietoso, Con Pieta                     : Acılı, acı duyarak
Preciso, Con Precisione            : Kesin, kesinlikle
Religioso                                     : Dinsel
Rigoroso, Con Rigore               : Sıkı, ciddiyetle
Risoluto, Con Risoluzione        : Kararlı
Scherzando, Scherzoso             : Sevinç dolu, şakayla
Semplice, Con Semplicita         : Yalın, Yalınçlıkla
Serio, Serioso                             : Ağırbaşlılıkla
Spiritoso, Con Spirito               : Neşeli, şakayla
Strepitoso                                   : Gürültülü
Tranquillo, Tranquillita            : Hafif, hafiflikle
Tumultuoso                                 : Gürültülü
Vigoroso, Con Vigore                 : Etkili, güçlü

                                                   DİZİ VE ARALIKLAR

 

DİZİLER

Diyatonik Dizi: Seslerin, sırayla birbiri arkasından ve tonalite kurallarına göre dizilmesine, diyatonik dizi denir. Örneğin: Sırayla dizilen yedi nota (do, re, mi, fa, sol, la, si ) bir dizidir. Bu diziye, birinci notanın oktavı olan bir sekizinci nota eklenerek bulunan dizi diyatonik dizidir. Sekizinci nota olan ‘do’ dan kalkıp, aynı diziyi, daha incelere doğru yineleyebiliriz.

Bu dizilerin her notasına ‘derece’ adı verilir. Örneğin: Bu dizide, ‘do’ birinci derece, ‘fa’ dördüncü derece, ‘si’ yedinci derece olmaktadır.

Tam ve Yarım Sesli Aralıklar: Dizinin komşu dereceleri arasındaki uzaklıklar tamamen eşit değildir; tam ve yarım sesli aralıklardır.

Örneğin: ‘Do’ ile başlayıp, ‘do’ ile biten bir dizide: Do-re, re-mi, fa-sol, sol-la, la-si aralıkları ‘tam sesli aralıklar’, mi-fa, si-do aralıkları da yarım sesli aralıklardır.

Görüldüğü gibi doğal (natürel) durumdaki bir diyatonik dizi ‘beş tam’ ve ‘iki yarım’ sesli aralıktan kurulur.

Bir diyatonik dizi, sadece ‘do’ ile başlayıp ‘do’ ile bitmez; herhangi diğer bir notadan başlayabilir ve aynı uzaklık oranlarını izleyerek, o nota üzerine bir diyatonik dizi kurulabilir.

Bir Tam Aralığın Bölünmesi: Bir tam aralık, iki yarım aralığa bölünür. Aralarında bir tam seslik uzaklık olan iki nota arasında, (örneğin ‘do’ ile ‘re’ arasında) bir ara ses daha işittirebiliriz. ‘Do’ dan itibaren, bu ara sese olan uzaklık, yarım seslik bir aralık olacaktır. Bu ara sesten, ‘re’ ye olan uzaklık ise yine yarım seslik bir aralık olacaktır.

Bu ara nota iki yolla bulunur: Ya ‘do’ notası ‘diyez’ le yarım ses inceltilip ‘do diyez’ yapılır, ya da, ‘re’ notası ‘bemol’ le yarım ses kalınlaştırılıp ‘re bemol’ yapılır.

Bir tam aralıklar, iki yarım aralığa bölünebilir.

Sesteş Notalar (anarmonik): Diyez ve bemol alıp, yarım ses incelen ve yarım ses kalınlaşan iki komşu nota, birbirine eşit aralık uzaklıkta adları ayrı olsa da aynı seste buluşur. Adları ayrı ama sesleri aynı olan bu notalar birbirinin sesteşidir. Sesteşlik meydana getiren bu notalara sesteş notalar denir.

Diyatonik Yarım Sesli Aralık Ve Kromatik Yarım Sesli Aralık: Aralarında yarım seslik uzaklık olan iki komşu notanın adları değişikse, bu çeşit yarım aralığa ‘diyatonik yarım sesli aralık’ denir. Örneğin: Do- rebemol, dodiyez- re, re- mibemol, rediyez- mi vb.

Aralarında, yarım ses aralığı uzaklığı olan iki komşu notanın adları aynıysa, bu çeşit yarım sesli aralığa da ‘kromatik yarım sesli aralık’ denir. Örneğin: Do- dodiyez, re- rediyez, mi- mibemol vb.

ARALIKLAR

Birbirine uzaklıkları ne olursa olsun, iki sesi ayıran açıklığa ‘aralık’ denir. Aralıklar, kalın ses ile ince ses arasındaki derecelerin sayısı ile ölçülür. Derecelerin sayısı, meydana gelen aralığa kendi adını verir.
Örneğin: İki dereceyi kapsayan aralığa ‘ikili aralık’, üç dereceyi kapsayan aralığa ‘üçlü aralık’, dört dereceyi kapsayan aralığa ‘dörtlü aralık’, beş dereceyi kapsayan aralığa ‘beşli aralık’ ... ‘altılı, yedili, sekizli (oktav) vb. denir.
Aralıkları dört grupta toplayabiliriz:
1-      Çıkıcı Aralıklar: Aralıklar, kalın sesten başlayıp, ince sese doğru ölçülür.
2-      İnici Aralıklar: Aralıklar, ince sesten başlayıp kalın sese doğru ölçülür.
3-      Basit Aralıklar: Aralıkları, bir oktavlık açıklığı geçmeyen aralıklardır.
4-      Katlanmış Aralıklar: Aralıkları, bir oktavlık açıklığı aşan araklıklardır.
5-      Armonik Aralıklar: Notaları aynı anda çalınan aralığa denir. Bir aralığı oluşturan notalardan alttaki notayı üste veya üsteki notayı alta almayaçevirme denir. Alttaki nota üste alınırsa üst çevrim, üstteki nota alta alınırsa alt çevrim adını alır. Çevrimler aralıkları etkiler. Büyük aralıklar çevrilince küçük, küçük aralıklar çevrilince büyük, artık aralıklar çevrilince eksik, eksik aralıklar çevrilince artık olurlar.
6-      Uyumlu (konsonan) Aralıklar: İki sesin kaynaşmış olarak kulakta etki uyandırması, bir karara ihtiyaç göstermemesi ve üçlü, dörtlü, beşli, altılı ve sekizli (oktav) aralıklardan oluşmasıdır.
7-      Uyumsuz (dissonan) Aralıklar: Uyumlu olmayan, kulakta kaynaşmış etki uyandırmayan, bir karara ihtiyaç gösteren ve ikili, yedili dokuzlu aralıklardan oluşur.
    

3 yorum:

  1. he yav hehe git ya up uzun yapmışlar kimsenin işine yaramaz

    YanıtlaSil
  2. mal amına kodumu nun gerizekalısı yazmışın oraya beşyüzbin satır sallamışın götünden sözde hece bağının anlatımı göt e bak ya mal böyle anlatçaksan hiç yazma siktirgit

    YanıtlaSil
  3. Siz salak msnz ne kadar guzel anlatmis tabi beyin olmayinca anlayanda olmaz Allahin okuzleri asil mal sizsiniz kafa olsa anlardiniz sirf kudur edebilmek icin yorum yazyorsnz ha yani agzm var kufur edebiliyorum salaklar

    YanıtlaSil

 
 
 

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı


Zirve100 Toplist
 
Copyright © Sanaltakip.NET
Using SanalTakip.Net Tüm Hakları Saklıdır...